17 Ağustos 2016 Çarşamba

KARMAKARIŞIK

Bugünlerde biraz yorgun hissediyorum kendimi. Biraz bıkmış. Biraz da gergin. Karmakarışik. Ama içimde her zaman tutunduğum bir dal var çok şükür ki. Kendime ilk söylediğim silkelen ve ayağa kalk oluyor böyle zamanlarda. Çünkü olduğun yerde kalırsan bu girdap seni daha da içine çeker. Ayağa kalkmanın tam vaktidir diyorum. Güçlü olmak zorunda hissedenlerdenim.  Bazen yapamamaktan korksam da..Nasılsa su akar yolunu bulur.


Kadercilik demişken kendi aklını ve iradesini kullanmadan hayatındaki her adımı kadere bağlayanlarda var. Ey güzel adem o zaman sende ki akıl ve irade ne için var diye bağırasım geliyor. Çabala ondan sonra bekle nasibini. Mesela işsizdir ama iş aramadan evde oturur. Hele ki bir de diplomalıysa kendine diplomalı işsiz diye ad koyar. Halinden şikayetçidir kalbinde ama bekler ki bi sihirli değnek gelsin hooop değiştirsin herşeyi. Değnek bekledikçe sopa iner kafasına ama anlamaz işte. O bekler sadece herşey düzelsin değişsin diye. Bunun adını teslimiyet koyar ama içindeki kalp şikayetteyse olmaz ki bu teslimiyet. Karmakarışık olmuşsun. Alemsin adem diyesim gelir.

Karmakarışık yapma kendini. Gece yatağa yattığında vicdanın razıysa kendinden hiç tereddütsüz, bahanesiz ne denir ki başka söze gerek yok...
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder